Aslı Tohumcu Sözleri

SAYFA İÇERİĞİ: Aslı Tohumcu Sözleri, Aslı Tohumcu Sözleri ve Alıntıları, Aslı Tohumcu Alıntıları, En Güzel Aslı Tohumcu Sözleri, Kısa Aslı Tohumcu Sözleri, Aslı Tohumcu Kitap Alıntıları, Aslı Tohumcu Kısa Alıntıları, Aslı Tohumcu En Güzel Sözleri, Etkileyici Aslı Tohumcu Sözleri, Aslı Tohumcu Özlü Sözleri, 

Güzel sözler sitemizde Ünlü Sözleri kategorimize Aslı Tohumcu sözleri ve alıntılarıyla devam ediyoruz. Sayfamızda yer alan sözleri medya hesabınızda yayımlayabilir, yoluyla sevdiklerinize iletebilirsiniz. Bizlere yorum bölümünden ulaşabilirsiniz.

ASLI TOHUMCU SÖZLERİ ve ALINTILARI

Aslı Tohumcu Sözleri

”Bir suydu hayat, akıp geçti.”

”Dost dediğin insanı bırakıp gitmez.”

”Biri sana gelmiyorsa sen ona gidebilirsin.”

”Umutsuzluk da neymiş? Yerim ben onu.”

”Ağlamanın en büyük koşulu; çaresizlik.”
”Devlet senden niye çalsın kardeşim, ihtiyacı mı var!”

”Çirkin çocuk ama kıymet veriyor bana, bu da bir şeydir yani.”

”Annelerin birçok konuda haklılık payları olduğunu kabul etmeliyim.”

”Birini sevmek ve onun için endişelenmek dehşet salıyordu varlığına.”

”Hepimiz biliriz ki insan düşünmemeye çalıştı mı bir şeyi aklından çıkmaz olur.”

”Bir şu küfrü, bir de sigarayı bırakamadı. Bıraksın da çıldırsın mı?”

”İnsan zamanın çoğunda niyet ettiğinden başka şeyler yapmak ve yaşamak zorunda kalır.”

”Yukarı çıkan her şey aşağı iner. İner ama aşağı dediğin yeryüzüdür, çok yüzlüdür…”

”Terör denilen şey tam budur işte; bir toplumu dehşete ve paniğe düşürmektir.”

”Türkiye’nin de her tarafı ağır şekilde silahlı, ayrıca koymak lazım bir kenara bu bilgiyi.”

”Ama insan zamanın çoğunda niyet ettiğinden başka şeyler yapmak ve yaşamak zorunda kalır.”

”Kimsenin gözünün yaşına bakmayacaksın, hayat senin gözünün yaşına bakıyor mu ki!”

”Anlıyordu şimdi bir şeyin korkunçluğunu anlamakla onu bizzat yaşamanın korkunçluğu arasındaki korkunç farkı.”

”Hayal kurmayı anlamlı bulsaydı, belki onu da kendisiyle birlikte buracıkta düşler, hayatını renklendirirdi.”

”Bu hayatta insanları görmeyen birinin gözlerinden daha tedirgin edici kaç şey var acaba?”
”Güzel bir kadın. Aslında çok da belli değil kadın mı, kız mı olduğu. Yaşı olmayan şanslı tiplerden.”

”Psikologlar büyük tehlikeye işaret ediyor: Türk insanı sinirli, mutsuz ve öfkeli. Sokaklarda insanların birbirlerine nasıl düşmanca baktıklarını görmüyor musunuz?”

”Evet, felaketlerin rezil bir şekilde uzun sürdüğü doğrudur. Ancak yukarı çıkan her şey aşağı iner. İner ama aşağı dediğin yeryüzüdür, çok yüzlüdür…”

”Şehir ıssızlaşmıştı belki ama onlar iki kişiydiler- yeşil şehrin iki bekçisi; ki bu da, bir’den çok demekti. Ve bir’den çok olmak güzel bir şeydi; hatta dünyanın en tatlı şeylerinden biriydi.”

”Aslında o gün yaşadığı çok şeyi filmlerde gördüğünü filmlerden her şeyi bildiğini sanmıştı. Demek mutlu sandıkları sonların ertesinde bunlar oluyordu, o yüzden mi göstermiyorlardı filmlerin sonrasını?”

”Kimsede saygı kalmadı. Büyük sözü dinle evladım. Şiir okumakla adam olunmaz. Kerrat cetvelini belle sen önce bir, yoksa paranın hesabını bilemezsin. Bilemeyince de dilenci olursun Allah muhafaza.”

”Bu kitaptaki hepsini lanetliyorum. En önce bunu bilmenizi isterim. Ne dinlerken onları ilk ağızdan ne de yazarken siz okuyasınız diye bana mutluluk verdiler. Dilerim size de sıkıntıdan başka bir şey vermezler.”

”Alem durmaz konuşurdu. Kendilerini ilgilendiren ilgilendirmeyen her konuda, bilip bilmediklerine bakmadan, yalan mı doğru mu soruşturmadan, her konuda konuşurdu insanlar. Ne çok şey bilirlerdi üstelik. Dedikodu yapmayı akıl vermeyi ne severlerdi.”

”Ayaklarının altından tek çekilen basamaklar değil de bütün yeryüzüymüş gibi dehşetli bir boşluğa düşüyordu. Sonra göremediği, baksa da göremeyeceği, zaten istese de bakamayacağı bir yerde, Tanrıların kainatın tıpasını yerleştirdikleri yerde, ahşap bir kapağın yerine oturtularak kapatıldığını duydu; uzaydan bile kara bir hiçlikte düşmeye devam etti.”