Sıkıntı nimettirYalnız namerde değil, mertlere de el açma!
Hizmeti ganimet bil, sıkıntılardan kaçma!
Garibanın iyisiGariban; taşı yastık, toprağı döşek eder,
Halkın yükünü taşır, nefsini eşek eder.
Rehbersiz olmazGitmezsen sağlam ere, sâlih zat olamazsın,
Uğraşırsın boş yere, gerçeği bulamazsın.
Rahat gülEmin yerlere git ki, geri gelebilesin,
Kimseyi ağlatma ki, rahat gülebilesin.
Nefsin terbiyesiAteş, barut yanında, sakin ve rahat durmaz,
Nefis, dizginlenirse, öyle hemen kudurmaz.
Dolduruşa gelmek(Ne yiğitsin) derler, candan ederler,
(Çok cömertsin) derler maldan ederler.
Orta yolAlçak yerde yatanı, bir gün sel alır gider,
Yüksek yere çıkanı, belki yel alır gider.
Tedbir almakCeddin tavsiye eder, hep tedbirli olmanı,
Der ki, (Sakla samanı, gelir onun zamanı.)
Eden bulurLeyleğin hayatı, laklakla geçer.
Rüzgâr eken kişi, fırtına biçer.
Eken biçerÂşık serden geçer de, sevdiğinden geçemez,
Fitne tohumu eken, elbet rahmet biçemez.
Kötü alışkanlıkKötü alışkanlığa denmeli artık yeter,
Çünkü alışmış olan, kudurmuştan da beter.
Ehli olanla istişareEhline soran kişi, karlı dağları aşar,
İstişare etmeyen, düz yolda bile şaşar.
Davete gitÇağrıldığın yere git, uzaksa da erinme!
Çağrılmadığın yerde, yakınsa da görünme!
Uyumlu olmakUyumlu olanlara, her bakan hayran olur,
İki gönül birleşir, samanlık seyran olur.
Yalancının evi yanmışYalancının evi yanmış, hiç kimse inanmamış,
Yine herkes gülüp geçmiş, bunu da yalan sanmış.
FetvaOkçu okuna göre, çekip gerdirir yayı,
Müftü de anlatana göre verir fetvayı.
AşkAşk başta kılınca karar,
Akıl baştan eder firar,
Artık utanmaz kimseden,
Ne hayâ kalır, ne de ar.
Sözü uzatmakSözünü uzatanın, dili sürçer, gaf eder,
Ömrü laklakla geçer, vaktini israf eder.
Fazla sözÇok konuşan belki çok günah işler,
(Fazla söz yalansız olmaz) demişler.
Azgın ihtiyarKadını eri saklar, peyniri deri saklar,
Yaşlanınca azanı, ancak teneşir paklar.
KansızKansız ise kan çıkmaz, ecel yoksa can çıkmaz,
Ateş olmayan yerden, havaya duman çıkmaz.
Çirkeften uzak durDikkat et kötülere, bulaşılmaz, çatılmaz,
Kirletir üstümüzü, çirkefe taş atılmaz.
BirlikEl tek olsa nesi var, iki elin sesi var,
Bölünmek zararlıdır, birlikten kuvvet doğar.
Not almalıKişi verdiği sözü, belki unutur tutmaz,
Derler, (Âlim unutur, ama kalem unutmaz.)
Salih olmakSalihler ekmeğini iki parçaya böler,
Tasadduk olur biri, diğerini kendi yer.
Hak helâl etmekHak helâl edenlerin, sevabı hiç eksilmez,
Kaz gelecek bir yerden, yumurta esirgenmez.
Bahane çıkarDaim sıhhat içinde, yaşasan da şahane,
Ecel gelince olur, baş ağrısı bahane.
Gerçekçi olAva gelmedik kuş olmaz,
Başa gelmedik iş olmaz,
Hayâl peşinde koşarsın,
Gönlüne göre düş olmaz.
Bildiğini bilmekKim ilim sahibiyse, bildiğini bilirse,
Tevazu ehli olur, kibirlenmez o kimse.
Haddini bilmezHem keldir, hem de fodul, bilmediğini bilmez,
Kör, sağır ve dilsizdir, ölüdür o dirilmez.
İkaza muhtaçKimi çok bilir ama, bildiğini bilemez,
O ikazla uyanır, gafleti uzun sürmez.
Haddini bilen kişiÇok şey bilmez ama, bilmediğini bilir,
Cahillikten kurtulur, çünkü haddini bilir.
Aslan yatarNefsine düşkün olan, durmaz yüksekten atar,
Çünkü onun gönlünde, nefis aslanı yatar.
Deli ile gâfilNasihatin kâr etmez, deli ile gâfile,
Boşa kürek çekersin, hepsi olur nâfile.
Hile yapmaİşine yapan hile, can verir mihnet ile,
Yalandan medet umma, zararın olsa bile!
İşin başıMutlu olmak istersen, o işin başını bil!
İyi tanı eşini, işini, aşını bil!
Sen de ölürsünDostun sana yük değil, telaşın büyük değil,
Sen de ölürsün elbet, can bedene mülk değil.
Yersiz konuşmakYerli yersiz konuşmak, kalbi katılaştırır,
Karanlığa götürür, nurdan uzaklaştırır.
Susmayı bilmekVara yoğa konuşmak, cahillik alâmeti,
Sükut eden kurtulur ve bulur selâmeti.
Az konuşanAz konuşup susanı, hiç kimse ayıplamaz,
Ne de ağırbaşlı der, onu aşağılamaz.
Susan kurtulurKendini belli eder, lisanı ile insan,
Çok sözde vebal vardır, kurtulur ancak susan.
Doğruluk ve yalan
Yalanla gevşer iman, perişan olur insan,
Doğru olmak kişiye, kazandırır çok irfan.
Gıybet âfetiDedikodu gıybettir, şiddetli bir âfettir,
Toplumları yıkan büyük bir felakettir.
Masrafsız ziynetSükût, hiç yorulmadan, yapılan ibadettir,
Masrafa girmeden, takılan bir ziynettir.
Akıllı ve ahmakAkıllı, az konuşur, her gerçeği söylemez,
Ahmak, yersiz konuşur, söylediğini bilmez.
Dil zehir kusarDil, söze başlayınca, zavallı gönül susar,
Gönül, sükut edince, dil, ne zehirler kusar.
Yerinde konuşmak
Fazla şaka ve alay, cehlin alametidir,
Susmasını bilmekse, dilin selametidir.
Âhireti kazanSeni kurtarır sanma, fâni dünyanın malı!
Dünya mallarıyla, Cenneti kazanmalı.
ÖfkelenmekÖlenleri diriltmez, gidenleri getirmez,
Sinirleri yıpratır, hiçbir işi bitirmez.
Gönülsüz işElbet angarya olur, isteksiz taşınmaz taş,
Gönülsüz yenmişse aş, karın ağrıtır, ya baş.
Kendine düşman
Vara yoğa konuşan, olur sonunda pişman,
Kötü dili kendine, olur elbette düşman.
Alay etmekAlay güldürebilir, ama kalbi öldürür,
Nefrete sebep olur, parçalatıp böldürür.
Yol alırAlçaktaysan sel alır, yüksekteysen yel alır,
Sabahleyin erkenden, işe giden yol alır.
Güzel sözGüzel söz sadakadır, sevgidir, alakadır,
Mahşer günü azıktır, insana nafakadır.
Kötü dil düşmandırKötü dili insana, elbet en büyük düşman,
Vara yoğa konuşan, sonunda olur pişman.
Zâlim olurDilini tutabilen, beladan sâlim olur,
Zulmü meslek edinen, sadist ve zâlim olur.
Kalb gözüKimin temizse özü, hikmet doludur sözü,
Bir gün gelir açılır, elbet onun kalb gözü.
Az sözEtse dil istirahat, kalbi de eder rahat,
Az öz konuşmakla da, hâsıl olur maslahat.
Kul olurParaya gönül verme, bir gün geçmez pul olur,
Sırrını ele açan, artık ona kul olur.
Gülünecek yeri bilLüzumsuz yere gülmek, vakarı eder kayıp,
Gülünecek yeri bil, bunu bir öğüt sayıp.
Sonumuz toprakÖmür ağacı kurur, dökülür her gün yaprak,
Uzun ömür sürsek de, sonumuz kara toprak.
Her şeyin yaratıcısıNe şerri düşmandan, ne de hayrı dosttan bil!
Sebep, onlar olsa da, hepsini Allah’tan bil!
Misafirhaneİbretle bakan için, dünya misafirhanedir,
Ona gönül bağlayan, elbette divanedir.
Takdir ve tedbirUyup dinin emrine, yapışmalı tedbire,
Şunu da bilmeli ki, çare olmaz takdire.
Yaprak oynamaz
İşleri kul eliyle yaptırır Cenab-ı Hak,
Onun emri olmadan, oynamaz bir tek yaprak.
Malla övünmeZengin ol, ister fakir, tek sermayen kefendir,
Dünyanın en ahmağı, paraya güvenendir.
Kadere razı olKıskanma onu bunu, kimseye etme haset!
Kaderinde ne varsa, meydana gelir elbet.
Hayra harcaHayra harca malını, zamanında, yerinde,
Hepsini bırakırsın, âhiret seferinde.
MüdaraŞu yalancı dünyada, istiyorsan selamet,
Mürüvvet göster dosta, düşmanı idare et!
Allah yâr
Ne Mecnun’da vefa var, ne de Leyla sana yâr,
Sevgilerde ihlâs yok, tek Allah insana yâr.
Susan pişman olmazDilimiz sürçebilir, iyi söz de söylense,
Genelde pişman olmaz, sustuğu için kimse.
Susan kurtulurHayâsız söz edenin, ar perdesi yırtılır,
Resulullah buyurdu: (Sükut eden kurtulur.)
Mazlumun âhıFayda yok boş heveste, kulak olsun hak seste.
Mazlumun âhı çıkar hep aheste aheste!
Giden paraKangrene dönerken, nice sosyal yaralar,
Çalgıya ve içkiye, harcanıyor paralar.
Sapıklar çoğalıyorFarklı telden çalıyor, mezhepsizin her türü,
Ehl-i sünnet gariptir, sapıklarsa bir sürü.
Sünnet düşmanıProf etiketiyle, dine baş kaldırıyor,
(Kur’anda yoktur) diye, sünnete saldırıyor.
Menfaat dostluğu
Şeyh taslağı kaptırmaz, sıkı tutar postunu,
Menfaat için satar, kırk senelik dostunu.
Akademik dinciYedi koldan saldırır, akademik dinciler,
Sinsice zehir kusar, döktürür çok inciler.
Alet olmakİslam’ı bozmak için, kurmuşlar locaları,
Sinsice kullanırlar, bid’atçi hocaları.
Sökülen çivilerİslam’ı yıkmak için, çalışırlar derinden,
İman çivilerini, sökerler hep yerinden.
Şehvet deniziNice zavallı genç, bu denizde boğulmuş,
Dinin güzel ahlakı, ortalıktan kovulmuş.
Dizi tuzağıEkranlarda çıkarlar, hayâlî bir geziye,
Kurdukları tuzaklar, gizlenmiş her diziye.
Dizi tuzağıTV’lerde çıkarlar hayâlî bir geziye,
Kurdukları tuzaklar, gizlenmiş her diziye.
Ahlak hırsızlarıModa adı altında, hayâmızı aldılar,
Yeni nesli bozdular, ahlakını çaldılar.
Bid’at saltanatıHer gün rağbet topluyor, mezhepsizlik sanatı (!),
Dünyaya yayılıyor, bid’atin saltanatı.
Sektörün aktörüKüfür olmuş bir sektör, mezhepsizler baş aktör,
Milletimiz şaşırmış, cahillik esas faktör.
Zamane insanıŞeytan vurmuş şamarı, çatlak hayâ damarı,
Doğal bir hak görüyor, zinayı ve kumarı.
Nankör insanDurmaz nankörlük eder, nimet veren Allah’a,
(Rabbimiz görüyor) der, yine dalar günaha.
İnsanın değeri
Ona güzellik veren yüzüdür,
Yüze güzellik veren gözüdür,
İnsan süsüyle değer kazanmaz,
Onun değeri bir çift sözüdür.
Kibir
İstenen tevazudur, kibir İblis’e hastır,
Şeytana benzeyenin, akıbeti iflâstır.
İhlâs ibresiBoyunca batmış kibre, nasıl girecek kabre?
Riya varsa gösterir, ihlas denilen ibre.
Başa kakmakYangına sebep olur, bir kibriti çakmak,
İyiliği yok eder, onu başına kakmak.
Var günü, dar günüVar gününde gel derler, el üstünde tutarlar,
Dar gününde gelirsen, ilk fırsatta satarlar.
Hain
Hain, pervane gibi, rüzgâra göre döner,
Belli etmez rengini, bazen yanar ve söner.
SemerYalnız makam ve para, fazilet için yetmez,
İlim ve irfan yoksa, semer on para etmez.
Ölümü sevmek
Ölümü seviyorsak, gayet rahat yaşarız,
Önümüze çıkacak her engeli aşarız.
Leş yemekUzak dur, yapma sakın, müminin gıybetini!
Kim tiksinmez yemekten, ölmüş insan etini?
Faydasız gözyaşı
Ömür boyu ağlasan, gençliğin geri gelmez,
Ciğerini dağlasan, hiç biri fayda vermez.
Sık gitmekÇok sık gidip gelerek, üzmeyesin dostunu!
Bir gün kapı önüne, serer senin postunu.
Salihlerin yoluNe kadar yaşlansa da, büyük zatlar zindedir.
Sâlih zatların hepsi, onların izindedir.
Kat, yat ve cansız atZengin de güvenmesin, öyle kata ve yata!
Bir gün, o da elbette, biner ağaçtan ata.
Kalb huzuruÇok kimse huzur için, boş işlerde koşturur,
Allah’ı anmak ile, ancak kalb huzur bulur.
Saltanat buDoğru iman, salih iş, budur gerçek saltanat,
Sırattan geçmek için, gerekli bu çift kanat.
Sonsuza hazırlıkNamazı doğru kılmak, imanın mihenk taşı,
Ölüm yok olmak değil, o, sonsuzluğun başı.
Yolun sırrıŞöyle sakin bir gece, tatlı mehtap bul bize!
O zaman anlatırız, yolun sırrını size.
Yâ Rabbî!Muntazamdır, bütün işlerin senin,
Hikmetine, aklı ermez kimsenin!
Kibir ve tevazuKamış, ben boşum dedi, tatlandı, şekerlendi,
Kavak göğe yükseldi, sonra baltayı yedi.
Az ama çok görünürDostundan ayrı kalmak, az olsa da az gelmez.
Göze bir kıl girerse, az ama rahat vermez.
Âhiret kaygısıKaygısız geçen ömre, yazıklar olsun nice!
Keşke yakalansaydık, kaygıya daha önce!
Nazlının naz çekmesiPek nazlı da büyüse, aşka tutulan kimse,
Sevdiğine kavuşur, naz çekmeyi öğrense.
Senden yanaYalnız seni anarım, teveccühüm sanadır.
Şu dünya yıkılsa da, gönlüm senden yanadır.
Zamane şeyhiDini düzeltmek ister, elinde bir testere,
Kendi bâtıl yoldadır, hakkı nasıl göstere?
İmam-ı a’zam (rahmetüllahi aleyh)Büyük imam bildirdi, bu işlerin özünü,
Ehl-i sünnete sarıl, dinle âlim sözünü!
Nefse uyarsakGece gündüz koşarsak, nefsimizin ardından,
Biz doğruyuz desek de, sözümüz olur yalan.
Ayrılık acısı
Ayrılık acısı az olsa da, çok acıdır,
Ufacık bir kıl kaçsa, gözü nasıl acıtır.
Naz çekmekÂşık olan gülemez, gözlerinden yaş döker,
Nazlanmak nedir bilmez, hizmet eder, naz çeker.
TartışmaDindeki dört delile, inanmazsa bir kişi,
Onunla konuşulmaz, tartışma bitir işi!
Sonsuz dereceKazanmak istiyorsan, sonsuz büyük derece,
Ehl-i sünnet yolunda, yürü gündüz ve gece!
İnatçıİnatçı olan kimse, nasipten yoksun ise,
Doğruyu kabul etmez, gözüyle bile görse.
Öğüt almazBir kulak öğüt almaz, duyup dinlediğinden,
Akıtılsa yeridir, kurşunu deliğinden.
Dostun elemiNe kadar incitse de, vazgeçmem ondan yine,
Dayanmak tatlı olur, dostun her elemine.
Kurtulan fırkaEhl-i sünnet olan zat, fitne tohumu ekmez,
İtikadı düzgündür, mahşerde azap çekmez.
Harap olan tamir edilirGözden, gönülden düşmek, sebeptir yükselmeye,
Tamir edilmez bina, dönmezse harabeye.
Giden geri gelmez
Geçip giden şu ömür, bir daha geri gelmez,
Ah edip üzülsek de, artık hiç fayda vermez.
Dört hak mezhepBid’at ehli kurtulmaz, hakkı hak saymadıkça,
Dört mezhebi hak bilip, birine uymadıkça.
Çirkindeki güzellikHor görme, çirkine de, bir güzellik bürünür,
Zencide beyaz dişler, inci gibi görünür.
Zalimin sonu
Ne halka huzur verir, ne kendi rahat eder,
Zulmünü artırırken, birden yıkılıp gider.
Herkes ölürDün yok, bugün bitiyor, bilinmez yarın var mı,
Güvenilmez gençliğe, ölen hep ihtiyar mı?
Derin çeteCezası verilmeli, derinlere yatanın,
Herkes artık görmeli, sahibi kim vatanın.
Taklit zilletiKapıldı şu sosyete, moda denen illete,
Maymunca taklit etti, yuvarlandı zillete.
Örnek insan olHayatına, ilmine hayran olmalı herkes,
İmrenerek bakmalı, etmeli sana heves.
Değişik hayatHayat bazen tatlıdır, bazen de çok acıdır,
Kurallara uymazsan, seni elbet acıtır.
Dini öğrenKim çalışır, öğrenir, sever İslamiyet’i!
Ufkunu genişletir, artar kabiliyeti.
AldananlarHücum elli koldanmış, ellisi de soldanmış,
Ne kadar büyük gaflet, ellisi de aldanmış.
ÇeteÇeteci kan kokuyor, çıkmış meydan okuyor,
Hepsi zehirli yılan, insanları sokuyor.
Çeteler çetesiSilahları yağlatmış, çok yürekler dağlatmış,
Fail-i meçhul olmuş, ne analar ağlatmış.
Dert büyükDüşünceler değişik, kafamız karışıyor,
Çok büyüktür derdimiz, boyumuzu aşıyor.
Aşk delirtirmişBiri, sormuş deliye, âşık olmak ne diye?
Deli der, anlasana, benim delirmem niye?
Senin kadarHer çiçek güzelse de, senin kadar değildir,
Sevenler çok olsa da, benim kadar değildir.
Sevgi yukarıdan gelirGöle renk gökten gelir, güle su kökten gelir,
(Ben sevdim) demek yanlış, sevgi büyükten gelir.
Neşeden ağlaHer zaman yüzün gülsün, gönlün sevgiyle dolsun,
Eğer ağlarsan bir gün, o da sevinçten olsun!
İmkânsız iş(Seni ben sevdim) yazsa, güneşe buzla biri,
Benden daha çok sevmiş, anlaşılan o seni.
Çalışan mahrum kalmazYaz günleri her kimin, sıcaktan beyni kaynar,
Kış ortasında bile, onun kazanı kaynar.
Boş çevirmeBahçene kim gelirse, yeni açmış gülü ver!
Çiçeğin, gülün yoksa, tebessüm et, gülüver!
Ömür geçiyorÖmür, tez gelip geçer, yel esip geçmiş gibi,
Şöyle gelir ki sanki, göz yumup, açmış gibi.
Fildişi kuleMânen yükselemezsin, beklesen de, bin sene,
O fildişi kuleden, aşağıya insene!
Ölmeden önce ölmekÖlmeden önce öl ki, melekler hayran olsun,
İmanla ruhunu ver, ölümün bayram olsun.
İnsanın değeriİnsanı insan yapan, para ve pul değildir,
Başını hep dik tutan, makbul bir kul değildir.
İki yer varYarın âhiret günü, sanma seçenek çoktur,
Cennetle Cehennem var, üçüncü bir yer yoktur.
KurtuluşKim gerçekten isterse, iki cihanda felâh,
Zehir gelmeli ona, küçük büyük her günah.
Ölümü öldürmekİhlâslı ibadetin, yüzünü güldürmeli,
Mümkün ise ölümü, yaşarken öldürmeli.
Kötü arkadaşAllah’ı unutturur, ayakta uyutturur,
Pisliklerin üstünü süsler, sana yutturur.
Hak rızasıŞükür bilmez bir kulsun, istersin kiler dolsun,
Hakk’ın emrine uy ki, O, senden razı olsun.
Orta yol
Uçurumlar uçtadır, bunu tespit etmeli,
Yan yollara girmeden, ana yoldan gitmeli.
Ecel ansızın gelirTevbe hâlis değilse, günah kiri silinmez,
Ecel, bizi nerede, nasıl bulur bilinmez.
Allah gökte denmezKur’an’da Rabbimiz der, (Affetmem asla şirki),
Vehhâbîler nasıl da, (Allah göktedir) der ki?
Selefîyim diyorŞirk damgalı aynayı, önce kendine çevir!
(Allah göktedir) deme, cisim putunu devir!
Nefis putuDüşman uzakta değil, ne Rus’ta, ne Çin’dedir,
Başka yerde arama, o senin içindedir.
Yalnız yasayla olmazFaydasızdır hırsıza, çıkarılsa bin yasa,
Yasayla temizlenmez, haramla dolu kasa.
Çalışmayan kafaİnkârcının kafası, doldurulmuş samanla,
Çalışır mı o kafa, nurlanmazsa imanla.
Görünüş seni düzeltmezKötü olan, giyse de, en yeni elbiseyi,
Salih zatlar yanında, yükseltmez o kimseyi.
İyi gün dostlarıVar gününde toplanır, bütün dostlar başına,
Dar gününde yok olur, dost arama boşuna!
Günaha tevbeGünah içinde yüzen, tevbesiz dik duramaz,
Bataklıkta yürüyen, hedefine varamaz.
ÖlümsüzleşmekEhl-i sünnete uyan, eğri ise düzleşir,
Ölmeden önce ölür, artık ölümsüzleşir.
Silahlar susarKurşunlar sıkılınca, cani olan kan kusar,
Hak emrine uyunca, artık silahlar susar.
Gaye âhiretÂhireti kazanmak, eğer olmazsa gâye,
Rütbe, makam, mal ve mülk, hepsi olur hikâye.
Haddini bilmekİtibar kazandırmaz; rütbe, şöhret ve servet,
Haddini bilmek gibi, bulunmaz başka haslet.
HayâsızlıkHayâdan ve imandan insanları soyarlar,
Sonra bunun adını medeniyet koyarlar.
Selefîye’nin şirkiAllah, açıkça derken, (Affetmem asla şirki),
Şu Selefîler nasıl (Allah göktedir) der ki?
Çağdaşa bak
(İmanlı gericiymiş, imansızsa çağdaştır),
Gel de bunu ilimle ve akılla bağdaştır!
Üç şeyİlim, amel ve ihlâs, eder insanı halâs,
Bunun biri eksikse, o kişi olur iflas.
Kıyamet alametiYaklaşıyor Kıyamet, çıktı nice alamet,
Kimi (Ben resulüm) der, sergiler çok rezalet.
Yangın çıkarmakÖfkeli, kıvılcımı yangınlara döndürür,
Yumuşak olan ise, yangınları söndürür.
Esas sanatKurtaramaz insanı, ne servet, ne saltanat,
Bil ki, ölmeden önce, ölmektir esas sanat.
Ölünce oh derlerKötülüğün yüzünden, eğer bıkmışsa millet,
Ölünce komşular der: (Oh kurtulduk nihayet!)
Değer edeple ölçülürEdebimiz yoksa eğer, Cennetin yolu dardır,
Bil, değerimiz ancak, edebimiz kadardır.
Zamane insanıFırıldak gibi döner, zaafı var paraya,
Maddiyat için ak der, kırmızıya, karaya.
Hayvan gibi olmamalıHayâ, tesettür emri, mahsus yalnız insana,
(Ne utanmazsın) denmez, akılsız bir hayvana.
Nimete şükretmekÇatık değilse kaşın, çatlak değilse başın,
Artık durma hep şükret, helâlden ise aşın.
Müminin vasfıMümin, hem tatlı dilli, hem doğru sözlü olur,
Asla çatmaz kaşını, hep güler yüzlü olur.
Zorla olmazKirletir üstümüzü, çirkefe bulaşılmaz,
Zorla, angaryayla hedefe ulaşılmaz.
Huysuz insanGeçimsizdir, hırçındır, surat çatık kaşlıdır,
Uysallığı görülmez, âsidir, dik başlıdır.
İnsan mı hayvan mı?
Dinin ahlâk kuralı, bağlar yalnız insanı,
Hayâsız diye kimse, ayıplamaz hayvanı.
Sâlih Müslüman
Kim yalandan sakınır, ayrılmaz ise haktan,
Sâlih Müslüman olur, sakınırsa günahtan.
Dinin direğiÖnce gelir din işi, mümin aksatmaz beşi!
İmanı nasıl korur, namaz kılmazsa kişi?
Aşınmaz rütbeMezar taşına konan rütbe bir gün aşınır,
İman rütbesi ise, sonsuza dek taşınır.
İmansızlıkHaramdan gelen malın, ateştir her kuruşu,
İmansızların olmaz, mahşerde kurtuluşu.
Şehveti kırmakİyi işle meşgul ol, yap gece ibadeti!
Oruç tut, sirkeli ye, bunlar keser şehveti.
Tebessüm sevabdır
Mümin için tebessüm, verilen sadakadır,
Yorulmak gerektirmez, üstelik bedavadır.
Tebessüm edememekTebessüm edemeyen, mahkûmdur acziyete,
Gülümsemeyi bilen, kavuşur çok nimete.
Tebessüm
Tebessümü alan mutlu, üzülmez onu veren.
Güven içine girer, gülümseyeni gören.
Tebessümün ateşiTebessümün ateşinde,
Erimeyen maden yoktur,
Esir olup tebessüme,
Zararını gören çoktur.
Satılmış insanZarar gelmez insanın kazandığı paradan,
Korkmak gerek paranın kazandığı insandan.
Cevher bağırarak satılmazParmak yalar bal tutan, bağırmaz cevher satan,
Durmadan hep bağırır, pazarda biber satan.
Düzeltmek içinİman doğru değilse, kimse çıkamaz taht’a,
Kütük hızar görmezse, olamaz düzgün tahta.
Vaktin önemi
Vakit; malı, parayı kazanabilir ama,
Mal ve para, vakti satın alamaz asla.
Hak isterseHak, irade edince, herkes sana yol verir,
Yaratır sebebini, ihsan eder, bol verir.
Büyük sermayeHak rızası olmalı, Müslümanda tek gaye,
Büyük zatları sevmek, ona olur sermaye.
Kimsesizler kimsesiÜzülüp de boş yere, benim kimsem yok deme!
Kimsesizler kimsesi Rabbimiz var gam yeme!
Ömür tükendiSoba aşkla yanarken, odun kömür tükenir,
Yıllar eriyip gider, birden ömür tükenir.
Kendime diyorumDemem, (Salih amelle ben huzura gelirim),
Amelim çok kusurlu, bunu iyi bilirim.
Huzura çıkarken
Bak ağarmış saçların, defterin ise kara,
Hangi yüzle çıkarsın, yarın yüksek huzura?
Sitem ve müdaraSevgi varsa sitem var, olur bu ara sıra,
Sevgi olmazsa eğer, edilir hep müdara.
Yalnız inersinSultan ol ister köle, ağaç ata binersin,
Herkes bırakır gider, yalnız kabre inersin.
Millî irade gelirRütbene, silahına, güvenip olma mağrur!
Millî irade gelir, harman gibi savurur.
Bu hayatDaldığın heves kadardır,
Kaldığın kafes kadardır,
Sanma bu ömür tükenmez!
Aldığın nefes kadardır.
Dilin durursaSana kendinden olur, her ne olursa eğer,
Başın selamet bulur, dilin durursa eğer.
Kiminleyiz?İyi arkadaş seçmeli,
Ona göre sevmelidir.
Kimlik değil, kimlerle,
Olduğumuz önemlidir.
Kimseyle uğraşmaHuzur içinde yaşar, işi ile uğraşan,
Sıkıntıdan kurtulmaz, kişi ile uğraşan.
Akıbet
Elbette kaderdendir, gezdiren yer yer bizi,
Dünyayı dolaşsak da, akıbet yer, yer bizi.
Azan belayı bulurİnsana bela gelmez, Rabbimiz yazmadıkça,
Rabbimiz bela vermez, o kişi azmadıkça.
İyilik ederkenUnutmamak gerekir, ataların sözünü!
(Besler isen kargayı, oyar senin gözünü.)
Herkes kendi cezasını çeker
Hâşâ zulmetmez Allah, kulunun Huda’sıdır,
Herkes ne çekiyorsa, hep kendi cezasıdır.
İşin başıİpek de bir, basma da bir giyene,
Güzel de bir, çirkin de bir sevene.
Bakış açısıHer önüne çıkanı, engel sanan devrilir,
Merdiven kabul eden, bir basamak yükselir.
Dün, bugün ve yarınDün tecrübe, faydalan! Yarın tahmin, yap plan!
Bil ki vakit nakittir, bugün fırsatı kullan!
Sıkıntının nimet olmasıYağmur yağdığı zaman, tekne ıslanır biraz,
Ama güvertesinde, kir ve çamur bırakmaz.
Herkes ölür
Debdebeli, görkemli yaşasa da bir kişi,
Elbette önlenemez musallaya gidişi.
Mevla’ya giderYolu kaybeden Mecnun, nasıl Leyla’ya gider?
Sayısız yol içinde, biri Mevla’ya gider.
Kaderi suçlamakİşi düzgün gidince, aklını tebrik eder,
Düzeni bozulunca, suçlanır hemen kader.
Herkese bir şey söylerOlaya karışmazsan, korkup susuyor derler,
Konuşmaya başlarsan, zehir kusuyor derler.
Her şeyin saati varDostumuz yok deme, Mevla’mız yâr’dır,
Sanma zulümleri zâlime kârdır,
Mazlumun duası, yıkar sarayı,
Onun da bir vakti, saati, vardır.
Aşk ve kanatUçamazsa kanat, ne işe yarar?
Aşka uçanın da kanadı yanar,
Maşuka varınca, yanarsa yansın
O zaman kanatsız her yere konar.
Sözünün eri olAyıbın görülmezse, onu bir hüner sayma!
Sâdık olarak tanın, verdiğin sözden cayma!
Yalan ve doğruİnsanın sözü kantar, bir gün seni de tartar,
Yalancı rezil olur, doğrunun sıdkı artar,
Nefse hâkim olmakNefis bebek gibidir, süt emer verilirse,
Emzik verin diyemez, süt vermek kesilirse!
Fıska kapat gözünüHep açık tut sofranı, kapını ve elini!
Fıska kapat gözünü, dilini ve belini!
Zevk derdine düşmekGerçek âşık olana, dertler zevk sefa olur.
Zevk derdine düşenler, yollarda heba olur.
Mevla’ya giderMecnun için her yol, Leyla’ya gider,
Leyla’ya kavuşan, Mevla’ya gider.
Kader ve kederHakka ulaşmak için, aşılmalı dağ dere!
Razı olan kadere, meydan okur kedere!
Rehbere ihtiyaç varİnsan yolu kaybeder gider ise ezbere,
Hak yolu bulmak için, ihtiyaç var rehbere.
Af varAklın hep tevbe eder, nefsin tevbeyi bozar,
Bin kere bozulsa da, Hakk’ın büyük affı var.
Ayıplar dökülürÇok konuşanın sırrı, iplik gibi sökülür,
Gizli şeyleri kalmaz, ayıpları dökülür.
Zamane ölçüsüOk gibi doğru isen, yakalayıp atarlar,
Yay gibi eğri isen, el üstünde tutarlar.
Ortalık karışıkNamert bilinmiyor, mert bilinmiyor,
Uysal bilinmiyor, sert bilinmiyor,
Çağdaş hastalıklar kol gezmektedir,
İlaç bilinmiyor, dert bilinmiyor.
Gazelleşen yaprakİbretle bak, yere düşen kurumuş şu yaprağa!
Hep yüksekten bakardı, tozlu kara toprağa.
Dine uyanın saadetiKalbde değilse malın, doğru ise imanın,
Yolu Cennete gider, Hak emrine uyanın.
Salih müminSalih olan müminin, tatlıdır baldan sözü,
Kaş çatmaz, surat asmaz, gülümser nurlu yüzü.
Çıkmaz yolKim sağırsa ezana, şaşı bakar namaza,
Ana cadde sansa da, yolu varır çıkmaza.
Öfkeni yenAzından çoğundan kaç, orta işte kıl karar!
Sert olma, keskin sirke, küpüne verir zarar.
Bir gülümsemeYorgun, argın olanı, kolayca dinlendirir,
Ümidi kırılana, yeniden hayat verir.
Öfke kırar geçerÖfke, rüzgâra benzer, bir süre sonra diner,
Fakat bir kısım dallar, kırılır, yere iner.
Veren el olmalıGerçeği söylemeye, hevesli olsun dilin,
İhsan edip vermeye, hep alışmalı elin.
BölünmemeliBölüşen millet tok olur, birleşince çok olur,
Birleşmez bölünürse, zayıflayıp yok olur.
Adam olmakHer şeye kızıyorsun, hemen sabrın taşıyor,
Adam gibi adamlık, seni neden aşıyor?
TebessümKıymeti pek çoksa da, para ile satılmaz,
Gösterdiği marifet, hiç yabana atılmaz.
Abdesti tez al
Abdestini yel gibi almaya çalışasın!
Namazını yıl gibi, kılmaya çalışasın!
İkiyüzlüye kanmaYüzüne her güleni, samimi bir dost sanma!
İkiyüzlü kimsenin, tebessümüne kanma!
Salim yolYol uygun olmalı ki, dağın üstünden aşsın,
Meşakkatli olsa da, hedefine ulaşsın.
İşi geciktirmeAldanma şu cihanın, mülk olmayan varına!
Bugünkü bir işini, sakın koyma yarına!
Kibrin tavan yapmasıKibrin, gururun fırlar, yaparsa yüksek tavan,
İhlas yağların erir, ekmeğin olur yavan.
İşi bilen ve bilmeyenBir işi bilen yapar, bilmeyen eleştirir,
Az bilense bocalar, gereksiz akıl verir.
İşi geciktirmeKanma yalan dünyanın geçici çıkarına!
Bugünkü bir işini koyma sakın yarına!
Yerinde gülümsemekKimi susar, konuşmaz, dinlemeyi benimser,
Alakasız davranmaz, yerinde de gülümser.
Tebessüm
İhtiyacı olana, tebessümünü bol ver!
Somurtuyorsa eğer, bekletme, hemen yol ver!
Gülümseme silahıGülümsemek silahtır, fetheder arkadaşı,
Bazen hayat kurtarır, bazen önler savaşı.
Dostun doğru sözüLüzumlu bir hatayı, söyle dostun yüzüne!
Sadık olan incinmez, dostun haklı sözüne!
Rüzgârı suçlamaFaydası olmaz bırak, suçlama rüzgârı sen!
Önce öğrenmelisin, nasıl tutulur yelken!
Tebessüm
Dertliyi gülümsetir, ilgiyi uyandırır,
Sadaka vermiş olur, çok sevab kazandırır.
TebessümTebessüm sadakadır, öyle kaşını çatma!
Bu, hadis-i şeriftir, kulak ardına atma!
Etkili ilaçGüler yüzlü olmalı, nicesi buna açtır,
Sıkıntılı olana, ferahlatan ilaçtır.
Öfkeli kimseÖfkelenen, köpüren, çevreye verir zarar,
Problemi çözmeyi, huzur bozmakta arar.
Âlim sanmaKıldan ince mânâ var, kulağını et yakın!
TV baykuşlarını, ulema sanma sakın!
Az ye az konuş
Sağlığını düşünen, çok yiyip içmemeli,
Saygı sevgi bekleyen, fazla söz etmemeli.
Doğru sözü söylerkenDikkatli ol, doğru söz, bazısına batarmış.
Kişi bilmediğine, rastgele taş atarmış.
Gönül yapamıyorsanBir gönül tamir etmek, gelmiyorsa elinden,
Bari kalb kıran bir söz, çıkmamalı dilinden.
İnsana yaklaşmakİnsan ateşe benzer, çok yaklaşma yanarsın,
Yokluğu kışa benzer, uzak kalma donarsın.
Gönül evi
Gönül evi han değil, paldır küldür girilmez,
O yüce bir dergâhtır, her hata hoş görülmez.
Hakka sağırEğer hak sözler için, kulak olursa sağır,
Davul çalsan da duymaz, istersen ona bağır.
TahkikçiKafayı oynatırsın, hep ispatla uğraşma!
Denizde boğulursun, dalgalarla yarışma!
Üç dinli müşrikHem şeriki yok diyor, (Üç din de haktır) diyor,
Savunuyor bâtılı, şirkten şirke giriyor.
Haçlı sarıkHerkes gerçek sanırdı, sözleri çok açıktı,
Takıyye yapıyormuş, sarığından haç çıktı.
Haçlıya kucak açarKirli işlere girer, çetelere karışır,
Haçlıya kucak açar, küfür işte yarışır.
Dertsiz insan olmazDertten ve sıkıntıdan insan nasıl kurtulur?
Herkesin derdi olur, çünkü âdemoğludur.
Mürted olan kişiHristiyanlık hak diyor, kiliseye gidiyor,
İstavroz çıkarıyor, hem vaftiz de ediyor.
Hazıra konmamalıNiye çalışmıyorsun? Konmamalı hazıra,
Hangi yüzle çıkarsın, mahşer günü huzura?
Selamet istiyorsanDenizlerde bulunur, sayısız inci, mercan,
Ama sen sahilde dur, selamet istiyorsan.
Fesbuka koyKızıyorsan birine, bunu atma içine,
Al, Fesbuk sayfana koy, ulaşır sahibine.
Kısmet işiAsya’yı, Avrupa’yı, öyle boşa dolaşma!
Kısmetse seni bulur, ihtimalle uğraşma!
İşi ile uğraşmakİşiyle uğraşır, koşturan insan,
Kişiyle uğraşır, boş duran insan.
Herkese söylenmezGâfil olma aç gözü, bilinsin işin özü!
Yabancıya söylenmez, büyüklerin her sözü!
Teslimiyetin önemiBinlerce müjde olsun, yaşar iken ölene,
(Başköşeye geç) derler, teslim olup gelene!
Kalb kıranKötüye selam duran, iyiye tuzak kuran,
Kâbe’yi yıkmış olur, dostun kalbini kıran.
Sağlama zarar vermekKâfir olan kurtulmaz, iyiliği tartılmaz,
Dikilebilir diye, sağlam olan yırtılmaz.
Ölüm varAmel ve ihlâs yoksa, deme (Bende ilim var),
Yarın hesap verirsin, âhiret var, ölüm var.
Bilenle bilmeyenÇürümüş mal satılmaz, sağlam mala katılmaz,
Bilen ile bilmeyen, elbet eşit tutulmaz.
Rabbin dilemesiHazret-i Âdem nebi, yasak meyveden yedi,
(Şeytan kandırdı) deme, Mevla böyle diledi.
Müminin durumuMümin vakarlı durur, kimse ile takışmaz,
Ölenleri görürken, ona gülmek yakışmaz.
Nefse uymakNefsimiz doymaz ejder, verir üzüntü, keder,
Kim nefsine uyarsa, hayatı olur heder.
Sâlih Müslüman olmalı
Abdesti güzel almalı,
Namazı doğru kılmalı,
Dinin her emrine uyan,
Sâlih Müslüman olmalı.
Düşenin dostu olmazSataşırlar, çatarlar, bir lokmada yutarlar,
Düşenin dostu olmaz, üç kuruşa satarlar.
Yaşlanmayı beklemeKulak duymaz, göz görmez, bunarsın, aklın ermez,
Ömrü boşa harcama, pişmanlık fayda vermez.
Dini öğrenmeliZengin, hacca gitmeli, zekâtını vermeli,
Dini doğru öğrenip, kusurunu görmeli.
Tevbe etSağlığı ganimet bil, her nefesi nimet bil!
Geciktirme tevbeyi, günah izlerini sil!
YaşlanıncaKulak duymaz, göz görmez, ağrın, sızın hiç bitmez,
Gençlik boşa gitmişse, pişman olman kâr etmez.
Kimi varEğip büker lafları, unutulmaz gafları,
Duyguları sömürür, kullanıyor safları.
Yalancı hainİftiradan çekinmez, bid’at çıkarır dinde,
Ahmakları kukla gibi, oynatıyor ipinde.
Zamane hocasıHelâl, haram ne bilmez, ilmi, ameli yoktur,
Hep kafadan konuşur, dinde temeli yoktur.
Garibin hâliHem ağlar, hem ağlatır, gözünden yaş çağlatır,
Çok acıklıdır hâli, yürekleri dağlatır.
Eden bulurEden kendine eder, herkes ettiğin çeker!
İğneden ipliğe dek, sorulur teker teker.
Hocadan locayaÖnce hocaya gider, çıkıp locaya gider,
(Tarihsel) der Kur’an’a, dine iftira eder.
Haçlı akımıTarihselci takımı, oldu haçlı akımı,
Papa destek verince, başlattılar yıkımı.
Bâtıl dâva içinKul hakkını düşünmez, hak hukuku unutur,
Bâtıl dâvası için, kanımızı kurutur.
Gelene vermeli
Düşünmeden konuşma, pot kırma, çam devirme!
Kim gelirse kapına, elini boş çevirme!
Şeşi beş görmekGâfil işitmez sözü, uzağı görmez gözü,
Bakar, şeşi beş görür, gece sanır gündüzü.
Huzuru kaçırıyorBozuldukça şuuru, çekilmiyor gururu,
Dinden uzaklaştıkça, kaçırıyor huzuru.
Nefsine uyanHile yapar işine, yan bakar kardeşine,
İhlâssız olan kişi, düşer nefsin peşine.
Kusuru kendinde araDininden taviz verme, kendini boşa germe!
Ayıplarınla uğraş, kimsede kusur görme!
Sadakatten ayrılmaDoğru söyleyenlere, öfkelenip darılma!
Uy Allah’ın emrine, sadakatten ayrılma!
Ebedî saadet
Mümin koşar hizmete, sarılır ibadete,
Maksadı kavuşmaktır, ebedî saadete.
Arif olan zat
Ârif, ölmeden ölür, ölüm acısı duymaz,
Allah yolunda harcar; paraya pula kıymaz.
Tefekkür et
Nefes alınan hava, dolu her yer, dağ, ova,
Para yetmez satılsa, veriliyor bedava.
Beterin beteri varSakın olma sitemkâr, dert üstüne dert yağar,
Şunu unutma asla, beterin beteri var.
Dinsizin hâliDinsiz ibretle bakmaz, doğup batan güneşe!
Asırlardır dönüyor, aklı ermez bu işe.
Müminin hâliOnun yolu kutludur, evinde de mutludur,
Uyar dinin emrine, yarından umutludur.
Şükür gerekir
Dilini döndürene, ağrını dindirene,
Her an şükür gerekir, rızkını gönderene.
Nasibi yoksaUçurur yele verir, alçaltır sele verir,
Nasibi yoksa eğer, kazanır ele verir.
Ehl-i sünnet olanlarEhl-i sünnet olanlar, talip olur Cennete,
Sonunda kavuşurlar, ebedî saadete.
Nimete şükürİlmin ve sabrın çoksa, gözün ve gönlün toksa,
Artık şükrünü çoğalt, borcun ve derdin yoksa.
Kişi ile uğraşmakİşi ile uğraşır, gece gündüz çalışan,
Kişi ile uğraşır, suç bulmaya alışan.
İmanla ölmekMümin Hakk’a hasrettir, tek derdi âhirettir,
Doğru imanla ölmek, ebedî saadettir.
Önce sabırDervişlik bir yürektir, sağlam duran direktir,
Ben dervişim diyene, önce sabır gerektir.
Canını esirgemekDışarıda dolaşıp, içeri giremezsen,
Sevginde yalancısın, canını veremezsen.
Kalabalığa uyulmazHele bak şu alığa, benzer alabalığa,
Hakkı çoklukta sanır, uymuş kalabalığa.
Cehennem ateşiKötülerden uzak dur, düşme nefsin peşine!
İnsan nasıl dayanır, Cehennem ateşine?
Işıklı yolIşık, zulmeti boğar, ardından rahmet yağar,
Karanlık sürüp gitmez, sabaha güneş doğar.
Dost kalmak istersenDost kalmak istiyorsan, öyle sık gidip gelme!
Seyrekliği tercih et, sevgi kabını delme!
CömertMalını verir saymaz, vermeye asla doymaz,
Hepsini önden yollar, dünyaya zırnık koymaz.
Cansız atVeda edip hayata, binince cansız ata,
Artık faydası olmaz, ağlasa ana, ata.
Vara yoğa kızmakHer işe burun sokup, düzgünleri bozarsan,
Nasıl derviş olursun, vara yoğa kızarsan.
Sevgi büyükten gelirSevgi büyükten gelir, eğer onlar sevmese,
Gayreti boşa çıkar, sevmiş olamaz kimse.
Doğru ve eğri olmakOk gibi doğru olan, hedefine tez varır,
Yay gibi eğri olan, kırılır, elde kalır.
Ruh ölmezŞu Vehhâbî inanmaz, keramete, veliye,
Ruh yok olur zanneder, saygı duymaz ölüye.
Herkese uyulmazYapılmışı yıkarsan, mazlum canı yakarsan,
Tökezleyip düşersin, el sözüne bakarsan.
Eken biçer, eden bulurEcelin geldiği an, elbet sen de göçersin,
Ettiğini bulursun, ektiğini biçersin.
Âhiretini düşünÂhiretini düşün, helâle haram katma!
Geçici çıkar için, dini dünyaya satma!
Kuyruk acısı
Danışmadan iş yapma, uy büyük buyruğuna!
Uyuyan bir yılanın, basılmaz kuyruğuna!
Nankörlük etmeSayısız nimetlere, nankörlük etme sakın!
Rabbin uzakta değil, sana senden de yakın!
Kul hakkına girmekKara yere girersin, toprak olur, erirsin,
Kul hakkına girmişsen, nasıl hesap verirsin?
Sürçü lisanNasihate kulak ver, uyuma aç gözünü!
Sürçü lisan edersin, uzatırsan sözünü!
Gözünü koru!Gerçeği ararsan gel! Bir işe yararsan gel!
Her yer rezalet dolu, gözünü korursan gel!
Canını esirgeme
Doğru sözü duyarsan, Hak emrine uyarsan,
El üstünde tutarlar, tatlı cana kıyarsan.
Elini bağla
İçinden ağla da gel! İtimat sağla da gel!
Harama gözünü ört, elini bağla da gel!
İşkembeciYalana yalan katar, dini dünyaya satar,
İftiralar uydurur, hep işkembeden atar.
Akıllı insanSâlih, kılı kırk yarar, Hak rızasını arar,
İstişare etmeden, bir işe vermez karar.
İbret almazAhmak pişmanlık duymaz, gafletten geri kalmaz,
Düşünmez âhireti, ölenden ibret almaz.
Öğüt fayda vermezCâhil, gerçeği görmez, gafletten taviz vermez,
Ne yapılsa faydasız, kulağına söz girmez.
Erenlerin sözü
Kulak ver, aç gözünü, öğren işin özünü!
Herkes kolay anlamaz, erenlerin sözünü!
Bir bilene sorSualin varsa eğer, onu sor bir bilene!
Soru sorulur mu hiç, her önüne gelene!
Söz dinlemeliCahilsin bilemezsin, ağlarsın, gülemezsin,
Gel dedikleri yere, bir türlü gelemezsin.
Kalb kırmakAllah, (Rab benim) dedi, kalblere (Evim) dedi,
Adamdan sayılır mı, yıkan bu kutsal evi?
Yağı bala kat
İslam bal, tasavvuf yağ, ikisi bir saltanat,
Olmak için evliya, hâlis yağı bala kat!
Malını hayra harcaGülümse, gönül fethet! Esirgeme ver, lütfet!
Haramlardan uzak dur, malını hayra vakfet!
Düze çıkmakÜzülme doğru söze, suçun vurulur yüze,
Utanacak hâlinle, kolay çıkılmaz düze.
Büyüklerden bahsetKimseye etme haset! Öğren ilm-i siyaset!
Kendini aradan çek, hep büyüklerden bahset!
Not alİyi şeyleri emret! Kötü şeyleri nehyet!
Güzel bir söz duyunca, not alıp onu kaydet!
Gülmek için ağlaİslam’ın emrine uy, nefsini sıkı bağla!
Mahşerde gülmek için, dünyada iken ağla!
Kalb kırmaGönül Allah evidir, sert söyleme, kalb kırma!
Yumuşak ol her zaman, öfkelenme, bağırma!
Dille söylemek yetmezDervişsen işin zordur, başından belâ gitmez,
Canını koy bu işe, dille söylemek yetmez.
Hayra sağırdırCimrinin gözü doymaz, parasına hiç kıymaz,
Hayra da harca dense, iki kulağı duymaz.
Hakikati katletme!Doğru sözü reddetme, fâsıkları methetme!
Vicdanlı ol her zaman, hakikati katletme!
Günahlar zehirdir
Kovucuyla konuşma, sözlerine aldanma!
Zehir bil günahları, hiç birine dadanma!
Namazı aksatmaEvliyanın sözünü sakın yabana atma!
Elin kanda olsa da, namazını aksatma!
Cuma günüGünler içinde cuma, başka günden üstündür,
Müminlerin bayramı, çok mübarek bir gündür.
İçi dışı başkaKimi yükseğe çıkar, altın kuleden bakar,
Kiminin içi seni, dışı herkesi yakar.
Sen de ölürsünGökdelende otursan, tıp tıpış inersin,
Ummadığın bir anda, cansız ata binersin.
Lalenin hâliEşi bulunmaz lâle, sığmaz öyle hayâle,
Gülünce güller açar, herkes şaşar bu hâle?
Sıkıntılı yerAklını kullanan, ihlâssız amel etmez,
Dünyaya gönül verme, sıkıntısı hiç bitmez.
Kınayıcı olmaDaldan dala konarsan, hain nefse kanarsan,
Düşün hâlin ne olur, onu bunu kınarsan?
Düşüncesiz insanBak gör, her şey aşikâr, düzeni var, çarkı var,
Bir ot gibi yaşıyor, hayvandan ne farkı var?
HayretSözüm değil yabana, kötü işler yapana,
Nasıl hayret edilmez, ineklere tapana?
Danışmak gerek
Sâlih zatları ara, talebesiyle tanış!
Yapacağın her işi, bilen birine danış!
Eken ektiğini biçerİyilik ekersen, saadet biçersin,
Kötülük ekersen, nedamet biçersin.
Zehirli balHiç düşünmeyip yaşı, teslim oldum dersen gel!
Zehirle pişen aşı, bal olarak yersen gel!
Mert insanlarGünahlardan cayarlar, büyüğünü sayarlar,
Harama bakan gözü, kabak gibi oyarlar.
Nefsini kınamalıİnsan, günah işlerse, içi hep kanamalı!
(Suç bendedir) diyerek, nefsini kınamalı!
Adam olacaksanSu gibi akmalısın, ibretle bakmalısın!
Küfre uzanan eli, ateşte yakmalısın!
İhlaslı talebeEğer tanırsa pîri, düşünmez başka eri,
Pîrde kusur aramaz, bozmaz girdiği yeri!
Benliğini atDervişlik hırkasını, sırtına alarak gel!
At benlik markasını, tam teslim olarak gel!
Ciğerini yedir
Gördün dostun iyidir, her ne versen yeridir
Bir şeyin yoksa eğer, sök ciğerini yedir.
Gayen kâr iseEğer canın var ise, aklın sana yâr ise,
Düşkün olma dünyaya, esas gayen kâr ise.
Malı önceden gönder
Âhiret için harca, dağıt kendi elinle!
Gönderirsen ihlasla, onlar gider seninle.
Varlık, darlık getirirPara aşkıyla yanma, kimin çoksa varlığı,
Sıkıntıdan kurtulmaz, gitmez gönül darlığı.
İyi bayramlarBüyük küçük süslenir, baklava, şeker yenir,
Bayram tebrik edilir, iyi bayramlar denir.
Bayram gelinceBarışır küskün olan, yumuşar keskin olan,
Nimete kavuşunca, sevinir miskin olan.
Nefsimiz doymazKomşunun tavuğu kaz, karısı kız görünür,
Nefsimiz asla doymaz, her kazanç az görünür.
Derde deva olİyilik et herkese, git sırtında taş taşı!
Yetiş derde deva ol, sil gözden akan yaşı.
Huzurlu evdeOcakta ateş yanar, kazanda yemek kaynar,
Huzurlu olan evde, çocuklar gülüp oynar.
Dini âlet etmekŞu mala, mülke olsun, lânet üstüne lânet!
Onu kazanmak için, din, namus ola âlet.
Nakli esas al
Peygambere uymayı bildirdi birçok âyet,
Hep aklına güvenme, nakle eyle riayet!
Dostuna borçlanmaBorç, sevgiyi yok eder, dostuna borçlu olma!
Eyvah ne yaptım diye, sonra saçını yolma!
Ortalık bozuluncaOrtalık bozulunca, övülür nice mason,
Dinimizi öğrenip bu işe vermeli son!
Yüzünü Kâbe’ye dönHikmetine karışma, tut Mevlâ’nın sözünü!
Namaz için kalkınca, dön Kâbe’ye yüzünü!
Sonum kara topraktırÖmrümün ağacından, dökülenler yapraktır,
Yıllarca yaşasam da, sonum kara topraktır.
Hepsi fasonOrtalık bozulunca, övülür nice mason,
Âlim sanılsa da, bunların hepsi fason.
Ömür biterkenEv ısınıyor derken, bakarsın kömür biter,
İşler yola girerken, sayılı ömür biter.
Akıllı ve ahmakAkıllı olan kimse, her şeyden alır bir ders,
Ahmak olana ise, iyi şeyler gelir ters.
İncinme, incitmeNe bir tsunami ol, ne de kasırga yeli!
Ne el incinsin senden, ne de sen incit eli!
Yeşil ışıkGözümüzün içine, mâsum gibi bakıyor,
Bid’ate ve Noel’e, yeşil ışık yakıyor.
Cennet nimetleriCennette üzüntü yok, herkes hep neşelidir,
Nimet dolu her yer, dayalı, döşelidir.
Bahtiyar insanÖlüm ansızın gelir, ne genç der, ne ihtiyar.Kim hazırsa ölüme, işte odur bahtiyar.
Âyeti tevil eder
Hristiyan kâfire, Müslüman İsevî der,
Tarihsel der Kur’an’a, âyeti tevil eder.
Bedel istemezMevlâ dilerse eğer, herkes sana yol verir,
Bedel ücret istemez, ihsan eder, bol verir.
Tam İlmihâlEbedî saadete, ihlasla talip olan,
Kavuşur çok nimete, Tam İlmihâl okuyan!