Mühim olan yükseklere çıkıp hayata tepeden bakmak değildir; Mühim olan ne kadar yükselsen de her şeye eşit mesafeden bakabilmektir…
Kötü Biri Olduğumu Söyleyenlerin Hepsi ;
Sahip Olduğum İyi Niyetlerimin Katilleriydi
Ben anladımki sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa
gün gelir ki ;gülüşün cennetimdir diyenlerin cehenneminde yanarsın
Yakınlık ne zamanla ne de mekanla sınırlıdır
.Eller Allah’a açıldığında akla ilk gelen sevilenlerdir. Aklımda, yüreğimde ve duamdasınız:
Yüzünüzden gülücük, kalbinizden sevgi, bedeninizden sağlık, ruhunuzdan huzur, çevrenizde dostluk, sofranızdan bereket, ömrünüzden mutluluk ve neşe eksik olmasın!
Gül suya aşık olur….Suya der ki SENİ SEVİYORUM, su da BEN DE SENİ SEVİYORUM der..Aradan zaman gecer, tekrar gül suya der ki SENİ SEVİYORUM.. Su, dedim ya BENDE SENİ SEVİYORUM.. Gül hastalanır ve solar.. Su buna dayanamayıp doktor çağırır.. Doktor gülü muayne eder ve gül için umutsuz der.. Su merak eder, neyi var diye sorar..? Doktor bir şeyi yok, susuz kalmış der.. Su anlar ki AŞK SADECE SENİ SEVİYORUM demek değildir..! Sana, her şeyini verebileceğine inandığın insanı SEVEBİLMEKTİR……!!
İnsanlar kötülük yaparlar; arzuları çok şiddetli olduğu için değil,
Vicdanları çok zayıf olduğu için..!
“Samimiyet , mesafeye bağlı olsaydı eğer; Güneş’e yakın olduğu halde buz tutmazdı zirveler…”
‘Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir, bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan!’
Bakmayın siz benim dilimin sert …
Varlıgımın dert olduğuna….
Hem mert,hem Dilsiz yüregim
Var Benim…
Kızarım belli etmem….
Gönül koyarim Dile getirmem
Herşeyi sezerim belli etmem
Sadece vaktini beklerim…
Kanar gibi yaparım ama kanarmıyım
BiLmem!!!!!
SABRETMEK;
Öylece durup beklemek değil,
İleri görüşlü olmak demektir…
SABIR nedir?
Dikene bakıp GÜL’ü,
GECE’ye bakıp, GÜNDÜZ’ü tahayyül edebilmektir…
Ve bilirler ki; Gökteki AY’ın,
HİLAL’den, DOLUNAY’a varması için zaman gerekir!..
Bugün, sükût perdesinden seyrediyorum dünyayı,
Haykırış desenli yorganlarda üşüyorum.
Acının örtüsüne dikiyorum bakışlarımı,
İplik iplik sökülüyorum.
Ne zaman açılır ki bu geçit?
Yüreğin gel diyor, gözlerin git!…
sustu. cümleler havada bi süre asılı durdu. “sitem” insana dokunan bi şeydi. onun yanından geçti, bana dokundu.
“Bir gün kaldığın yerden başlayacaksın
Biri seni bulacak…
Önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan
Biraz ürkeceksin!
Ne kadar dirensen de nafile…
İnsansın sonuçta, seveceksin..
Eski acılara bakıp da küsme sevdalara…
Gâvura kızıp da oruç bozulmaz!
Sök at kafandan acaba’ları.!
Bir kemik aynı yerden iki defa kırılmaz…”